15.07.2008

Modernizm ile Postmodernizm Arasında Sıkışmış Birey

Bir yanınız kalk git, bir yanınız otur bok yeme diyorsa;
Bazen hüzünden boğulurken, bazen kahkahalarınıza engel olamıyorsanız;
Hatta in deep'lerdeyken suicide person olup, keyfiniz yerindeyken haydi lili lili eşliğinde zılgıt çekiyorsanız;
Hayatın anlamsız mı yoksa ne olursa olsun yaşamaya değer olup olmadığı konusunda gel gitleriniz varsa;
Bazen zamanın içinde kaybolup -bi nevi uyum sağlayıp- yada devrimci abilerimizin deyişiyle 'düzene alet olup', bazen zamanın taa dışında kaldığınızı hissediyorsanız;
Dünya'nın sonunun geldiğini ve artık güzel olan her şeyin bir hayal olduğunu düşünüp Lale Devri Çocukları gibi hüzünlendiğiniz ama aksine başka bir zaman aslında daha ne kadar az şey yaşadığınızı, ne kadar az öğrendiğinizi, kainatın sonsuzluğuna şaştığınıza bakakalıyorsanız;

Geçmiş olsun diyor bir rekat Oğuz Atay, bir rekat Kafka okuyup silkelenip kendinize gelmenizi öneriyoruz.
Kitaplar yeşil reçete ile satılıyor ama size bir güzellik yaparız. :)


Not: Konu edinen insan 'birey' olan insandır. Ve her şekilde bireysellik ön planda olsa da postmodernist taraf 'hepimiz kardeşiz bu kavga ne diye' felsefesini benimsediğinden toplumsal olayların peşine düşmez. Yani içe dönüklük daha azdır, modernist tarafa göre daha umutludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder